Nora'nın Kitaplığı : Lukov'dan Sevgiler - Kitap Yorumu

25 Nisan 2021 Pazar

Lukov'dan Sevgiler - Kitap Yorumu

Eğer Jasmine Santos’tan geçtiğimiz birkaç yılını tek cümleyle özetlemesini isteseydiniz, cevabı kesinlikle hiçbir şeyin yolunda gitmediği olurdu. Kemiklerini defalarca kırmış ve tutulmamış sözlerin acısını pek çok kez yaşamıştı. Şimdi de buz pateni kariyerinin bitmek üzere olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyordu.

Jasmine tam da hayallerinden vazgeçmek üzereyken reddedemeyeceği bir teklif almıştı. Hem de en büyük düşmanı Ivan Lukov’dan! Genç kadın son on yılını onu bir otobüsün altına itmenin hayalini kurarak geçirmişti. Şimdi ise insanın başına ancak kırk yılda bir gelecek bu teklif üzerine bildiği her şeyi gözden geçirmek zorundaydı.

Jasmine’in hayatı değişmek üzereydi. Peki Ivan Lukov’a olan sarsılmaz nefreti bambaşka bir şeye dönüşebilir miydi?
Herkese merhaba! Her okuyanın beğendiğini görmeme rağmen okumak için uzunca bir süre direndiğim bir kitapla geldim. Sonunda Mihri @eemikii direncimi kırdı ve İrem @yorumluyore ile beraber okuduk bu kitabı. Lukov'dan Sevgiler'in sürekli haters-to-lovers (birbirinden nefret eden iki karakterin aşık olması) hikayesi olduğunu duyuyordum ve yetişkin-romantizmi türünde bir kitap beklemiştim. Aslında bir yerde öyleydi de ama buna rağmen beklediğimden çok daha farklı gelişti olaylar. Birbirinden nefret eden iki insanın aşık olmasını okumayacağınızı peşin peşin söyleyebilirim mesela.


Öncelikle, konusundan ve gördüğüm paylaşımlardan yola çıkarak buz üstünde çok fazla ve detaylı sahneler göreceğimizi düşünmüştüm. Ama alıştırmalar bir yana yarışmaları bile doğru düzgün göremedik. Yani evet, buz pateni ve terimleri sık sık geçiyordu ama karakterin kayarken yaşadığı hislere çok odaklanılmamıştı. "Gün geçtikçe gelişiyordum" falan diyordu mesela ama biz o gelişmelere pek tanık olamadık. Ayrıca bu kitap da sık sık "2 hafta geçti, 2 ay geçti" diye zaman atlayan bir kitaptı ve bu benim kitaplarda çok hoşlanmadığım bir olay. Karakterlerin o geçen aylarda yaşadıklarını bilmek istiyorum, böyle zaman atlanması da biraz hevesimi kırıyor doğrusu.

Kitabın büyük bir bölümü Jasmine'in düşüncelerinden oluşuyordu. Bir ufacık olay oluyordu ve Jasmine 5-10 sayfa düşünüyordu, mesela Ivan 'hadi arabaya bin' diyor ve bunun üzerine sayfalarca Jasmine'in düşüncelerini okuyoruz. O kadar uzuyor ki bu durum artık binmiştir falan diye düşünüyoruz ama birkaç sayfa sonra daha yeni biniyor. Yani bu çok da rahatsız etmedi beni ama çok sık karşılaştığımız için artık komik bulduğum bir durum oldu, arada 'yeter artık ne düşündün bu kadar be kızım' diye isyan ettim. Jasmine, gerçekten, gerçekten çok düşünüyor. 

   

Kitaptan en büyük çekincem Ivan'a ısınamamaktı çünkü bu bir romantizm kitabı ve söz konusu erkekler olunca buz pateni benim için biraz turn-off... yükseltmiyor yani. Ama Ivan bütün iğnelemelerinin ve gıcıklıklarının arkasında öyle düşünceli ve tatlı bir karakterdi ki sevmemem kesinlikle mümkün değildi. Diğer yandan, Jasmine'in ailesi tam bir renk cümbüşüydü. Karakterlerin her biri kendine özgü bir şekilde mükemmeldi ve aile sohbetleri hep çok eğlenceliydi, bayılarak okudum. Jasmine'in babası hariç. O sadece rahatsız ediciydi.

500 sayfalık bir kitapta son 60 sayfaya kadar romantizm görmemiş olmamıza hâlâ inanamıyorum. İnanamıyorum çünkü buna rağmen o kadar akıcı ve güzeldi ki kitap, gözlerim hiç ilişki aramadı, asla 'off ilişkileri çok yavaş gelişiyor hadi romantik bir şeyler olsun artık' diye düşünmedim. Romantik olaylar oldu ama bu süreçte hep arkadaştılar ve bu durum beklenmedik derecede samimi hissettirdi bana. Demek ki bir romantik kitabın güzel olması için karakterlerin illa öpüşüp koklaşması gerekmiyormuş (not alındı). Çünkü Ivan ve Jasmine, okuduğum en uyumlu, en yormayan ve buna rağmen sıkıcı da olmayan ikiliydi. Bunda Ivan'ın ılımlılığının ve olgunca davranmasının payı daha büyük ama sonuç olarak bu kadar gerçekçi ve güzel yazılmış bir kitapta bu kadar kolay bir ilişki görmek gerçekten umut vericiydi.


Spoiler İçerir
Öyle ki, kitabın sonuna doğru karakterler arasında fiziksel bir şeyler yaşandığında 'gerek bile yokmuş' diye düşündüm. Yazar o kısmı hiç katmasa yediden yetmişe herkese hitap eden çok tatlı bir kitap olurmuş. Bunun dışında, Ivan'ın Jasmine'e açıldığı sahneyi çok sevdim. Hem Ivan'ın söylediklerini, hem de Jasmine'in tepkilerini gülerek okudum. Üzgünüm Jasmine, kendine karşı dürüst olmazsan işte böyle olur. Adam gelmiş senin suratını öpüyor, sen 'arkadaşlar da birbirini öper' falan diyorsun. Hadi ama... bir şeylerin gerçek olduğunu düşünürse de sonra gerçek çıkmazsa diye korktuğunu ve bu yüzden hislerini kabullenemediğini iliklerimizde hissettik. Jasmine bu açıdan okuduğum en korkak karakterlerden biriydi.

   

Kitabın sonundaki yıllar sonra gelen mutlu aile tablosu bölümü de ayrı bir tatlıydı. Açıkçası kitapta hiçbir dikkat dağıtıcı, kıskançlık yaratıcı unsur olmadan sadece iki başrole odaklanmak benim için yeni bir deneyimdi. Karakterlerin yıllarca birbirini tanıyıp yeni birleşmelerini göz önüne alırsak sanırım olayların böyle tereyağından kıl çeker gibi gelişmesi doğaldı. Bu arada yıllarca tanımak demişken Ivan'ın Jasmine'le eş olmak isteyip de bunu asla belli etmemesi, Jasmine'in kendine gelmesini beklemesi bence zırvalıktı. Sadece laf sokarak anlaşan bir ikili olarak bir tarafın diğerinden çok hoşlanırken diğer tarafından kendisinden nefret edildiğini düşünmesi bana garip geldi. Ayrıca anlaşma yapılırken sırf Jasmine kabul etsin diye mi 1 yıl dendi? Bu da çok saçmaydı ve daha ikna edici bir açıklama bulunabilirdi bence. Yani hadi ama, sırf bunun içinse Jasmine'e tereddütlerin varsa yalnızca 1 yıllık deneme anlaşması imzalayalım falan denebilirdi. Yani biz okurlar olarak başından beri gerçeği anlasak da kitaptaki karakterler gayet de kızı istemiyormuş ve asıl olarak başka bir anlaşmaya tâbilermiş gibi davrandılar. Daha ikna edici ve özenle ele alınması gereken bir konuydu bence bu çünkü kitabın temelini oluşturuyor. Kitaba tam puan veremememin asıl sebebi buydu.
Spoiler Sonu


Oh, gerçekten içimi döktüm. Hâlâ bahsetmediğim kısımlar var ama daha fazla kafa ütülememek adına onları da kendime saklıyorum. Lukov'dan Sevgiler'i bütün gerçek hayat/romantizm severlerine tavsiye ederim! Bir sonraki yorumda görüşmek üzere, hoşça kalın!

Yazar: Mariana Zapata  Çevirmen: Hanife Albayrak   Yayınevi: Nemesis

 Sayfa Sayısı: 496       GoodReads Puanı: 4.33

6 yorum :

  1. AŞKIMM MİHRİ KURBAN OLSUN SANA YA ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN GERÇEKTEN

    YanıtlaSil
  2. Ivanımmm o kadar salak ve tatlı ki dkskdkd gerçekten sürekli atışmaları ve diyalogları gerçekçi hissettirdi bana ve evet öpüşüp koklaşmadan da o güzelliği hissettirebiliyomuş demek ki kitaplar...

    YanıtlaSil
  3. paylasim icin tesekkurler ❤️

    YanıtlaSil